HZ. ADEM’İN ZÜRRİYETİ

Allah (C.C.) Hz. Adem’in sırtını meshedip kıyamete kadar onun neslinden gelecek olanları çekip çıkardı.

Onları Hz. Adem’in iki yanında topladı.

İlk topladıklarım Hz. Adem’in sağ tarafında topladı.

Daha sonra topladıklarım da sol tarafında topladı. .

Allah (C.C.) sağ tarafta topladıklarına bakıverdi. Onlar altın misali idiler.

Yüce Allah (C.C.) buyurdu ki:

“Bunlar Cennet’e girecekler.

Ben onlara aldırmam.

Onlar Cennet ehlinin yaptığı amelleri yaparak buna hak kazanmışlardır.

Şunlar da cehenneme gireceklerdir.

Ben onlara da aldırmam.

Onlar cehennem ehlinin yaptığı amelleri yaparak bunu hak etmişlerdir.”

Bunun üzerine Hz. Adem Aleyhisselâm dedi ki:

“Ya Rabbi!

Cehennem ehlinin ameli nedir?”

Yüce Allah (C.C.) şöyle buyurdu:

“Bana karşı şirk koşmak,

Peygamberlerimi tekzib etmek,

Emir ve nehiylerde kitabımdaki hükümlere isyan etmektir.”

Adem Aleyhisselâm dedi ki:

“Onları nefisleri ile beraber bana göster. Belki onlar, o kötü amelleri yapmazlar!”

Bunun üzerine Allah (C.C.) onları nefisleri üzerine şahid tuttu:

“Hatırla ki, Rabbin Ademoğullarının sulb-lerinden zürriyetlerini çıkarıp da onları, nefislerine şahid tutarak: “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” diye buyurduğu vakit onlar da: “Evet Rabbimizsin şahid olduk.” demişlerdi.

Bu şahid tutuşumuzun sebebi, kıyamet günü: “Bizim bundan haberimiz yoktu, dersiniz diyedir.” (A’raf 7/172)

Melekleri ve Adem Aleyhisselâmı da onlar üzerine şahid tuttu.

Onlar, Cenab-ı Hakk’ın Rububiyyetini ikrar ve tasdik ettiler.

Sonra Yüce Allah (C.C.) onları kendi mekânlarına geri gönderdi.

Onlar, cisimleri olmadan diri bir vaziyette idiler.

Allah (C.C.), zürriyetlerini Hz. Adem Aleyhisselâm’ın sulbüne iade ettikten sonra onları vefat ettirdi ve ruhlarım kabzetti.

Yüce Rabbimiz, kendi katında bulunan Arş’m hâzinelerinden bir hazine de onları iskân etti.

Hz. Adem Aleyhisselâm’m neslinin devamı için onun sulbünden bir nokta ana rahmine düşünce, Allah (C.C.) onun suretini rahimde tamamlar.

Nefis orada ölüdür.

Onun melekûtî cevheri ise, cesedi bozulmaktan ve kokmaktan menedilip korunmuştur.

Hakk Teâlâ Hazretleri kendi ruhundan ona üflediği vakit arşın hâzinelerinde zamanın örtüp gizlediği, kendisinden alınmış olan sim tekrar ona iade eder.

Doğacak olan çocuk mecbûren bu İlâhi kanun çizgisi dışına çıkamaz.

Nice çocuklar vardır ki, anne kamında zaman geçirirken anneleri onların hareketlerini hissederler ve seslerini duyarlar, ya da duyamazlar.

İşte bu, onun birinci ölümü ve ikinci hayatıdır.