Fâcir ve günahkârlara gelince; Onların ruhlan zorla çekilip alınır.
Ölüm meleği ona yöneldiği vakit Ebu Cehil Karpuzu denilen acı yaban otunu yemiş gibi olur.
Melek der ki:
“Ey pis nefis!
Haydi pis cesedden çık.”
O sırada onun öyle bir bağırtısı olur ki, eşeğin anırmasından daha şiddetlidir.
Azrail Aleyhisselâm onu zebânilere teslim eder.
Onlar çirkin yüzlü,
Siyah elbiseli,
Son derece pis kokuludurlar.
Ellerinde kıldan keçe vardır. Onu ona sararlar.
Hiçbir insanın gücü ondan kurtulmağa kâfi gelemez.
Kafirlerin cesedleri ağırlaşır. Çünkü onların ahiretteki cisimleri, suçları ile orantılı olarak büyük olacaktır.
Buharî’nin Sahih’inde bildirdiğine göre, cehennemde kâfirin azı dişi, Uhud Dağı gibi olacaktır.
Deniliyor ki;
Gök kapılan onlara açılmaz ve kâfirler cennete giremezler.
Resûlüllah (S.A.V.) Efendimiz de şu mübarek sözleri ile bu hususa işaret buyurmuştur:
“Tâ ki deve, iğnenin deliğine girinceye kadar...” (Ahmed b. Hanbel 5/29)
Allah (c.c) şöyle buyurmaktadır:
Kim Allah’a ortak koşarsa sanki o, gökten düşüp parçalanmış da kendisini kuşlar kapmış, yahut rüzgâr onu uzak bir yere sürüklemiş (bir nesne) gibidir.” (Hac 22/31)